KUDÜS VE FİLİSTİNE DAİR
Ayetler:
Enfal Suresi 60. Ayet
وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدْوَّ اللّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمُ اللّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ
Siz de onlara karşı gücünüzün yettiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın ki, bununla Allah’ın düşmanlarını, sizin düşmanınızı ve sizin bilmeyip, Allah’ın bildiği düşmanları korkutasınız. Allah yolunda her ne harcarsanız, size tam olarak ödenir. Ve hiçbir haksızlığa uğratılmazsınız.
Hadisler:
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Yakında milletler, yemek yiyenlerin birbirlerini sofralarına davet ettikleri gibi size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler.”
Sahabilerden birisi şöyle dedi:
“Bu, o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?”
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak sizin gönlünüze de vehn atacak.”
Yine bir sahabî şöyle sordu:
“Vehn nedir, ya Rasûlallah?”
Rasûlullah ﷺ şu cevabı verdi:
“Vehn, dünyayı sevmek ve ölümü kötü görmektir.” [Ebû Dâvud, 4297]
Esselamu aleyküm!
Muhteremler, ayteti kerimede zikredilen güç ve savaş atları ile kast edilen şey, savaş için gerekli olan araç ve gereçleri bulundurmaktır. Savaş gereçleri; o gün kılıçtı, oktu, attı, deveydi… Günümüzde ise bombadır, füzedir… Burada verilen mesajı günümüze uyarladığımız zaman savaş için uçak, füze, iha, siha, vs daha bilinmedik aletleri tarafımızdan hazırlamak, ümmet için farzı ayndır. Savaş kavramı batı için, bizde Cihad kavramı vardır. Cihad için çeşitli hazırlık evreleri vardır. Bu hazırlıklar yapılmalıdır. Bu hazırlıklar yapılmış ise mesele tamam mıdır. Tamam değildir. Bu sefer yukarda zekrettiğimiz hadisi şerif devreye girmektedir.
Hadisi şeriftle ayeti kerime birlikte değerlendirildiğinde sadece savaş alet ve gereçleri, füze ve tankların hazırlanması yetmemekte ayrıca müslümanlarda “vehn” hastalığı da olmamalı, yani dünya sevgisi kalpte çok yer almamalı ve ölüm korkusu olmamalıdır. Ölüm; müslüman için bir bitiş değil yepyeni bir başlangıçtır. Dünyada Allahın dini için şavaşırken ölmek şereflerin en yücelerinden birisi olan şedadet mertebesine ulaşmadır. Nebilerle sıddıklarla ebedi ahiret yurdunda yaşamı garantilemektir.
Bu iki hususu kamilen ve salimen hallettiğimizde müjdeler bizi bekliyor, Allahın inzi kerimiyle.
Rabb’im Nebevi hayattan ders çıkaranlardan eylesin.
O ne güzel Mevla ne güzel Yardımcıdır. Saflar belli olurken biz safları daha sık tutup kardeşliğimizi pekiştireceğiz.
Hür Kudüs ve Aksâ’yı görmek her Müslümanın sevdasıdır.
Ya Rahim ya Müntekım bizlere o günü göster…
Amin, Allahümme amin…