TAN EYLEME
Tan eyleme[1] hal-i kurb-i cevherin[2],
Lazım âdeme ateş-i firkatin[3],
Gelip de bi gör hasret-i gurbetin,
Turab oldunsa ne fark eder.
Yâr mı ağyar mı lütfun bilemedim,
Senin olmadığın yer göremedim,
Ruhum, kalbim ve ol dahi bedenim,
Onun oldunsa ne fark eder.
Gâh gayrıda Hakkı arar durursun,
Gâh yârin kolunda ağyar olursun,
Bildim oldum deme döner durursun,
Murad oldunsa ne fark eder.
Hâce, üzül ki görünsün nur ayın[4],
Olsan da ismetin[5], maye [6] günahın,
Saklı, denizinde inci mercanın,
İsim başkaysa ne fark eder.
Hâce-i Hâcegân [7]
Vakıf Genel Başkanı
[1] Ayıplama.
[2] Cevher olan yakınlık, “maiyet sırrı” diye tarif edilen vuslat yakınlığı.
[3] Ayrılık.
[4] Ay’ın nuru; Efendimizin (sav) nuru, şahsı manevisi
[5] Günahsız bir Peygamberin (sav) ümmeti.
[6] Gerekli olan, maya, (ser-maye: ana para)
[7] Hâcegân Yolunun Hocası.